Kalp krizi, göğüste aniden meydana gelen sıkışma ve ağrı hissi ile başlar. Kalbi besleyen atardamarlarda yaşanan tıkanma sebebiyle yeterli seviyede oksijenin kalp kasına ulaşamamasını sebebiyle kalp dokusunda hasarın meydana gelmesi durumudur.
Kalp krizinin pek çok belirtisi vardır. Şiddetli göğüs ağrısı en belirgin belirtisidir. Bu ağrı çene, omuz, kol, sırt, karın veya boyuna doğru yayılma gösterebilir. Ani baş dönmesi, soğuk soğuk terleme, nefes darlığı, sağ kol uyuşması ya da sol el parmaklarda uyuşma kalp krizi belirtileri arasındadır.
Kalp krizi çeşitler şöyledir:
Kalp krizine neden olabilecek birçok faktör vardır. Bunlar:
Kalp krizi belirtilerinden sonra izlenen yol tanıyı koymak için hayati rol oynayan bir süreçtir. EKG, bu süreçte yapılan ilk tetkiklerdendir. Kan tetkikleri sayesinde kana karışan bazı enzim ve proteinlerin tespit edilir. Anjiyografi, kalp krizi tanısı ve tedavisinde önemli bir araçtır. Bu müdahale esnasında damarlardan ince bir tel aracılığıyla kalp damarları incelenir. Tıkanıklık tespit edilmesi halinde damarların açılma işlemi yapılır. Balon uygulamaları, stent sayesinde anjiyoplasti sonrası açıklığın korunması amaçlanır.
Kalp krizi tedavisinde en önemlisi erken tanıdır. Anjiyografi, kalp krizi tanısı ve tedavisinde önemli bir araçtır. Tıkanıklık tespit edilmesi halinde damarların plak ve pıhtıdan arındırılarak açılma işlemi yapılır. Balon uygulamaları, stent sayesinde anjiyoplasti sonrası açıklığın korunması amaçlanır.
Sıkışan damarları iyileştirmek amacıyla yapılan bu tedavi sürecinde kan pıhtılaşmasını engelleyen ilaçlar, oksijen tedavisi, trombolik (pıhtı eritici) ilaçlar ve göğüs ağrısını hafifletecek tedaviler uygulanmaktadır. Ayrıca hasta yapılan ilk müdahaleden sonra bolca dinlemeli ve stresten uzak kalmalıdır.